Türkçe Hadisler – Kutubi Sitte – Buhari, Muslim, Tirmizi – 6 En Önemli Eser

    Kelime Arama
    Hızlı Arama
    • Ravi, hanımından bir cariye satın alır. Ancak karışı bir şart koşarak der ki: "Şayet cariyeyi satacak olursan, satın aldığın fiyatla ben alacağım". Bu hususta Hz. Ömer (ra)'e sordum. Bana: "Cariyeye yaklaşma. Onda başka birisi için şart var" dedi.

      İbnu Mes'ud - muvatta

    • Amr İbnu Şuayb İbni Muhammed İbni Abdillah İbni Amr İbn'il-As babası tarikiyle ceddi Abdullah'tan rivayet ettiğine göre, "Hz. Peygamber (sav), bey'u'l-urban'ı yasaklamıştır." (İmam Malik bey'ul-urban'ı şöyle tarifeder: "Kişinin bir köle veya cariyeyi satın alıp veya bir hayvanı kiralayıp, sonra satan veya kiralayan kimseye: "Sana şu kadar dirhem veya dinar veriyorum,şu şartla ki, ben bu malı satın alır veya senden kiraladığım hayvana binersem sana vermiş olduğum para, malın bedelinden veya hayvanın kirasından sayılacaktır. Şayet malı almaktan, veya hayvanı kiralamaktan vazgeçersem, sana önceden vermiş olduğum para senin olsun" der.)

      Amr İbnu Şuayb - ebu davudmuvattaibnu mace

    • Dedesi Muhammed İbnu Amr, el-Efrak adındaki bağının meyvesini dört bin dirheme sattı. Bundan sekiz yüz dirheme (tekabül eden) hurmayı müstesna kıldı.

      Abdullah İbnu Ebi Bekr - muvatta

    • İmam Malik (ra)'e ulaştığına göre, Hz. Peygamber (sav) satışı ve selefi yasaklamıştır. İmam Malik bunu şöyle açıklar: "Bu, bir kimsenin diğerine şöyle demesidir: "Senin malını şu şu fiyata alıyorum ancak bir şartla sen de benden şunu ve şunu selef suretiyle satın alacaksın". Bu çeşit bir muamele caiz değildir."

      - muvatta

    • Hz. Peygamber (sav)'la birlikte gazveye katıldım. Ben su taşımada kullandığımız devemizin üzerinde giderken Resulullah (sav) bana kavuştu. Devem yorgundu ve bu yüzden gerilerden yürüyordu. Durumu görünce Hz. Peygamber (sav) de geride kalarak deveyi sürdü ve ona dua buyurdu. Bunun üzerine bütün develerin önünden gitmeye başladı. Bana: "Deveni nasıl görüyorsun?" diye sordu. "Çok iyi görüyorum, bereketiniz değdi" dedim. "Onu bana satar mısın?" buyurdu. Ben utandım, bundan başka su taşıyan devemiz yoktu. Yine de "evet" dedim ve Medine'ye varıncaya kadar sırtı benim olmak şartıyla deveyi kendilerine sattım. Ona: "Ey Allah'ın Rasülü yeni evliyim" diyerek izin istedim. Bana izin verdiler. Bunun üzerine, Medine'ye gelince beni dayım karşıladı. Deveden sordu. Deve ile ilgili yaptıklarımı anlatınca beni ayıpladı. İzin istediğim sırada Hz. Peygamber (sav): "Bakire ile mi, dulla mı evlendin?" diye sormuştu. Ben "dul biriyle" dedim. "Niye bakire ile değil, o seninle sen de onunla şakalaşırdınız" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü, babam vefat etti. Bir çok kız kardeşim var, hepsi de küçük. Onlarla aynı yaşta, onların terbiyeleriyle meşgul olamayacak, onlara bakamıyacak çok genç biriyle evlenmeyi uygun bulmadım. Bu sebeple onlara bakıp terbiyelerini yapacak bir dulla evlendim" dedim. Resulullah (sav) Medine'ye gelince deveyi vermek üzere yanlarına gittim. Bana parasını verdi ve deveyi de iade etti.

      Cabir - buharimüslimtirmizinesaiebu davudibnu mace

    • Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav): "Deveyi bana bir okiyye'ye sat" dedi. Ben; "Hayır" dedim. Resulullah (sav) ısrar ederek: 'Onu bana bir okiyye'ye sat" dedi, ben de sattım fakat evime kavuşuncaya kadar binme şartını koştum. Medine'ye gelince, teslim etmek üzere deveyi Resulullah (sav)'a getirdim. Bana parasını hemen ödedi. Ben oradan ayrıldım. Arkamdan birini göndererek: "Esasen senin devene müşteri değilim, sen deveni geri al artık, o yine senin olsun" dedi. Bir diğer rivayette: "Resulullah (sav) hayvanın sırtını Medine'ye kadar bana iade etti" denir. Bir diğer rivayette: "Medineye kadar sırtı senin" denir. Bir diğer rivayette: "...Medine'ye kadar sırtını şart kıldı" ifadesi vardır. Buhari der ki: "Şart kılma ifadesi rivayetlerin çoğunda yer alır. Sahih olan da budur." Bir diğer rivayette: "Deveyi, dört dinara (sattım)" denir. Bu, dinarın on dirhem hesabından bir okiyye yapar. Diğer bir rivayette "Bir okiyye altın'a" denir. Diğer bir rivayette "ikiyüz dirheme" denir. Bir diğer rivayette "Dört okiyye'ye" denir. Bir diğer rivayette "Yirmi dinara" denir. Bir diğer rivayette: "Medine'ye geldiğin zaman dikkatli ol hanımın hayızlı olabilir" buyurdu. Bu rivayette "Akşam vakti Medine'ye geldim. Mescide uğradım. Resulullah (sav) orada mescidin kapısında buldum. Bana "Şimdi mi geldin?" diye sordu. "Evet!" dedim. Bana: "Deveni bırak, içeri gir, iki rek'at namaz kıl!" buyurdu. Ben hemen girdim, namaz kıldım ve döndüm. Hz. Bilal'e emrederek bana bir okiyye tartmasını söyledi. Bilal derhal tarttı ve biraz da fazla koydu" denir. Bir diğer rivayette Cabir (ra) der ki: "(Evimize) girmek için gittiğim zaman, Resulullah (sav) şöyle uyardı: "Biraz ağır olun, evlere geceleyin girelim. Böylece, saçı başı dağınık olanlar taranır, gurbette kocası olanlar etek traşı olurlar."

      Cabir -

    • Müslim'in bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir. Resulullah (sav): "Bana şu deveyi sat" buyurdu. Ben: "Hayır satmam, size bağışlıyorum, deve sizin olsun ey Allah'ın Resulü" dedim. "Olmaz, bağış kabul etmem, sat onu bana" buyurdu. Ben: (öyleyse, dedim, bir adama bir okiyye miktarında altın borcum var, ona mukabil deveyi size sattım" dedim. Resulullah (sav): "Aldım onu, ancak sen yükünü Medine'ye kadar onun üzerinde götür" dedi. Medine'ye gelince, Hz. Bilal (ra)'e: "Cabir'e bir okiyye altın ver, biraz da fazla olsun" emretti. Bilal bu söz üzerine bir kirat fazla tarttı. Kendi kendime: "Resulullah (sav)'ın bana verdiği fazla miktarı yanımdan hiç ayırmayacağım" dedim. Harra harbinde, Şamlılar tarafından yağma edilinceye kadar, kesemin dibinde duruyordu.

      Cabir -

    • Yine Müslim'den gelen bir başka rivayet şöyledir: Resulullah (sav) "Bana, deveyi şu, şu bedele sat, Allah da seni mağfiret buyursun, olmaz mı?" dedi. Ben cevaben: "Elbette, o sizin olsun" dedim. Resulullah (sav) bir taraftan miktarı artırmaya devam ediyor bir taraftan da: "Allah Teala sana mağfiret buyursun" diyordu. Bu sözü üç kere tekrar etti.

      Cabir -

    • Bir diğer rivayette şöyle denir: Resulullah (sav) bana: "Allah'ın adıyla bin" dedi. Medine'ye geldiğimiz zaman Resulullah (sav)'ın ashabından bazı gruplarla birlikte mescide girdi. Ben de mescide girip, devemi kapının yanındaki taş döşeli kısma bağladım. Resulullah (sav)'a "işte deveniz" diye haber verdim. Mescidden çıktı. Deveye yaklaştı ve "Deve, devemizdir" buyurdu. Sonra birkaç okiyye altın gönderip: "Bunu Cabir'e verin" dedi. Sonra bana: "Parayı aldın mı?" diye sordu. "Evet" dedim. Bunun üzerine: "Para da, deve de senindir" buyurdu (ve deveyi de geri verdi.)

      Cabir -

    • Berire, mukatebe borcunu ödeme hususunda yardımcı olması için kendisine (Hz. Aişe'ye) uğramıştı. O ana kadar borcundan herhangi bir şey ödememiş bulunuyordu. Hz. Aişe, Berire'ye "Ailene dön, senin mukatebe borcunu ödememi istiyorlarsa bir şartla yaparım: Senin üzerindeki vela hakkı bana geçmeli" dedi. Berire dönüp, ailesine durumu anlattı. Onlar kabul etmediler ve: "Sana bir iyiik yapmak isterse yapsın, karışmayız, ancak vela'n bize aittir" dediler. Hz. Aişe (ra) bunun üzerine, durumu Hz. Peygamber (sav)'e arzetti. Resulullah (sav) ona: "Sen satın al, sonra da azad et. Vela hakkı, azad edene aittir" buyurdu. Bunu söyledikten sonra Resulullah (sav) ayağa kalkarak şu hitabede bulundu: "İnsanlara ne oluyor ki, alış-verişlerinde Kitabullah'ta bulunmayan şartları koşuyorlar? Kitabullah'ta olmayan bir şart koşana bu helal olmaz. Böyle biri yüz şart da koşacak olsa, Allah'ın şartı daha doğru,daha sağlamdır."

      Aişe - buharimüslimmuvattaebu davudnesaitirmiziibnu mace

    • Resulullah (sav) şöyle söylemiştir: "(Berire'yi) önce satın al sonra da azad et. (Onu satan efendilerini de bırak, bir işe yaramıyacak olan) istedikleri şartı koşsunlar". Aişe Berire'yi satın alıp, azad etti. Berire'nin ailesi, vela hakkının kendilerine ait olması şartını koştu. Bunun üzerine Resulullah (sav), şu açıklamayı yaptı: "(Olmaz öyle şey!) Vela hakkı azad edene aittir. Satanlar yüz şartta koşsalar (batıldır!)."

      Aişe - buhari

    • Resulullah (sav) iki giyim ve iki de alış-veriş tarzını yasakladı. Yasaklanan satış tarzları: Mülamese ve münübezedir. Mülamese, diğerinin elbisesine gündüz veya gece, eliyle sadece değmesi, elbiseyi altüst ederek iyice görmemesi (ve bu kadarla satış akdininin tamamlanmasıdır). Münabeze ise, kişinin elbisesini öbürüne atması, öbürünün de kendi elbisesini ona atması ve bu atışmanın da, elbiseye bakıp razı olmadan satış sayılmasıdır. Yasaklanan iki giyinmeden biri, iştimalu's-samma'dır; bu da kişinin elbisesini omuzlarıdnan biri üzerine koyup, sarınması, diğer giyinme omuzunu açıkta elbisesiz bırakmasıdır. Yasaklanan diğer giyinme tarzı ihtiba'dır. Bu da oturmakta olan bir kimsenin elbisesine sarınması, bu esnada fercini örten başka bir şey olmamasıdır."

      Ebu Said el-Hudri - buharimüslimebu davudnesaiibnu mace

    • Nesai'nin bir rivayetinde şu açıklama yapılır: "Münabeze; satıcının; "Bu elbiseyi sana atarsam satış tamam olmuştur" demesidir. Mülamese de elbiseyi açıp, evirip çevirmeden elini değmesi ve değince de satış muamelesinin tamam olmasıdır," Nesai'de İbnu Ömer (ra)'den: "Bu, cahiliye ehlinin, alış-verişte başvurdukları bir tarzdı" açıklaması yer alır.

      -

    “Kelime Arama” kısmına hadisi şeriflerde aramak istediğiniz kelimeyi yazınız ve ARA’ya dokununuz.
    Ya da “Hızlı Arama” kısmında ana konuyu seçiniz. Daha sonra da KONULAR kısmından alt konuyu seçiniz.

    TÜM HADİSLER (LİSTELİ)

    İHYAUL MEVAT HAKKINDA HADİSLER
    İLA HAKKINDA HADİSLER
    KAPLARLA İLGİLİ BÖLÜM
    EMEL VE ECEL HAKKINDA HADİSLER
    TEFSİR - TEFSİRİN HÜKMÜ HAKKINDA HADİSLER
    KURANIN TERTİBİ HAKKINDA HADİSLER
    TEVBE İLE İLGİLİ HADİSLER
    RÜYA TABİRİ HAKKINDA HADİSLER
    İFLAS HAKKINDA HADİSLER
    ÖLÜMÜ TEMENNİ HAKKINDA HADİSLER
    TEŞEKKÜR HAKKINDA HADİSLER
    CİDAL VE MİRA HAKKINDA HADİSLER
    HACC VE UMRE HAKKINDA HADİSLER
    HİDANE HAKKINDA HADİSLER
    HASEDLE İLGİLİ HADİSLER
    HIRS HAKKINDA HADİSLER
    HAYA HAKKINDA HADİSLER
    HULK (HUY) HAKKINDA HADİSLER
    KORKU HAKKINDA HADİSLER
    ALEMİN YARATILIŞI HAKKINDA HADİSLER
    HUL HAKKINDA HADİSLER
    BORÇ VE ÖDEME ADABI HAKKINDA HADİSLER
    KİTABUZ ZİKR
    DÜNYANIN VE BAZI YERLERİNİN ZEMMEDİLMESİ HAKKINDA HADİSLER
    RIFK HAKKINDA HADİSLER
    REHİN HAKKINDA HADİSLER
    RİYA HAKKINDA HADİSLER
    SEHAVET VE KEREM HAKKINDA HADİSLER
    MÜSABAKA VE ATICILIK HAKKINDA HADİSLER
    SUAL HAKKINDA HADİSLER
    SİHİR VE KEHANETLE İLGİLİ HADİSLER
    ŞİRKET HAKKINDA HADİSLER
    ŞİİR HAKKINDA HADİSLER
    NAMAZ HAKKINDA HADİSLER
    SABIR HAKKINDA HADİSLER
    SIDK (DOĞRULUK) HAKKINDA HADİSLER
    SILA-İ RAHM HAKKINDA HADİSLER
    MEHİR HAKKINDA HADİSLER
    ALLAHIN SIFATLARI HAKKINDA HADİSLER
    MİSAFİRLİK (ZİYAFET) HAKKINDA HADİSLER
    UĞURSUZLUK VE FAL HAKKINDA HADİSLER
    ZIHAR HAKKINDA HADİSLER
    AF VE MAĞFİRET HAKKINDA HADİSLER
    ARİYET HAKKINDA HADİSLER
    UMRA VE RUKBA HAKKINDA HADİSLER
    KISKANÇLIK HAKKINDA HADİSLER
    GADAB (ÖFKE) HAKKINDA HADİSLER
    GASB HAKKINDA HADİSLER
    GIYBET VE NEMİME HAKKINDA HADİSLER
    MUSİKİ VE EĞLENCE HAKKINDA HADİSLER
    GADR (VEFASIZLIK) HAKKINDA HADİSLER
    FEZAİL HAKKINDA HADİSLER
    KANAAT HAKKINDA HADİSLER
    KASAME HAKKINDA HADİSLER
    MUDAREBE HAKKINDA HADİSLER
    KISSALAR HAKKINDA HADİSLER
    KİBİR VE UCUB HAKKINDA HADİSLER
    KEBAİR HAKKINDA HADİSLER
    LUKATA (BULUNTULAR) HAKKINDA HADİSLER
    LAKİT HAKKINDA HADİSLER
    OYUN VE EĞLENCE HAKKINDA HADİSLER
    LANETLEME VE SÖVME HAKKINDA HADİSLER
    MEVİZELER HAKKINDA HADİSLER
    MÜZARAA (ZİRAİ ORTAKLIK) HAKKINDA HADİSLER
    MEDH HAKKINDA HADİSLER
    MİZAH VE ŞAKALAŞMA HAKKINDA HADİSLER
    NİYET VE İHLAS HAKKINDA HADİSLER
    NASİHAT VE MEŞVERET HAKKINDA HADİSLER
    UYUMA VE UYANMA HAKKINDA HADİSLER
    NİFAK HAKKINDA HADİSLER
    YILDIZLAR HAKKINDA HADİSLER
    HİCRETLER HAKKINDA HADİSLER
    HEDYE HAKKINDA HADİSLER
    HİBE HAKKINDA HADİSLER
    VASİYET HAKKINDA HADİSLER
    VAAD HAKKINDA HADİSLER
    VEKALET HAKKINDA HADİSLER
    VAKIF HAKKINDA HADİSLER
    İlaveler HAKKINDA HADİSLER
    Nefsin Afetlerine Temas Eden Hadisler
    MUHTELİF NEVE GİREN HADİSLER

    AÇIKLAMA: Hadis mecmualarının en sahihleri kabul edilen; Buhârî ve Müslim’in el-Câmiu’s-Sahih’leri ile Ebu Davud, Tirmizi, Nesâî ve ibn Mâce’nin Sünen’leri’nde yer alan ve Kutubi Sitte olarak bilenen yaklaşık 7300 Hadis-i Şerif için arama motoru.

     

     

    error: Content is protected !!
    Scroll to Top