Türkçe Hadisler – Kutubi Sitte – Buhari, Muslim, Tirmizi – 6 En Önemli Eser

    Kelime Arama
    Hızlı Arama
    • Yahudiler, Hz. Ömer (ra)'e şöyle dediler: "Siz bir ayet okuyorsunuz ki o, şayet bize inseydi o günü bayram ittihaz eder (her yıl kutlardık)." Hz. Ömer (ra) diyor ki: "Ben onun indiği anı ve yeri, indiği sırada Resulullah (sav)'ın bulunduğu noktayı biliyorum: Arafe günü inmişti. O zaman ben de Arafat'ta idim ve bir cuma günüydü. Kasteddikleri ayet de: "Size bugün dininizi tamamladık" (Maide, 3) ayeti idi."

      Tarık İbnu Şihab - buharimüslimtirmizinesai

    • Allah ve Peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezası öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayakları kesilmek ya da yerlerinden sürülmektir. Onlara ahirette büyük azab vardır. Şu kadar ki, siz kendileri üzerine kadir olmazdan (kendilerini ele geçirmezden evvel) tevbe eden (muhariblerle yol kesen)ler müstesnadırlar. Bilin ki Allah, çok affedici ve çok merhamet sahibidir (Maide 33-34) ayeti müşrikler hakkında indi. Kendileri mağlub edilmezden önce, kim gelip teslim olursa bu, ona işlediği suç sebebiyle had cezası uygulamaya mani değildir.

      İbnu Abbas - ebu davudnesai

    • Hz. Peygamber (sav)'in yanına yürür kömürle karartılmış ve dayak atılmış bir Yahudi getirdiler. Bunun üzerine Resulullah (sav) Yahudileri çağırarak: "Kitabınızda zina haddini (cezasını) böyle mi buluyorsunuz? diye sordu. "Evet" dediler. Sonra Hz. Peygamber (sav) onların alimlerinden birini çağırdı ve "Musa'ya, Tevrat'ı indiren Allah aşkına soruyorum, zina edenin haddini kitabınızda böyle mi buluyorsunuz?" dedi. Alim: "Hayır! Eğer bana böyle yemin vererek sormasa idin sana haber vermezdim. Kitapta recm buluyoruz. Fakat, zina vakıaları eşrafımız arasında çoğaldı. Artık şerefli birini bu suçla yakalarsak onu bırakır olduk. Ancak biçare birisini yakalarsak ona haddi tatbik ediyoruz. Kendi aramızda şöyle dedik: "Gelin aramızda öyle bir ceza şeklinde anlaşalım ki o, eşraftan olsun, halktan olsun herkese tatbik edilsin. Sonunda recm yerine suratın kömürle boyanıp dayak atılmasında ittifak ettik." Bunun üzerine Resulullah (sav), "Allahım, onların öldürdüğü emr-i şerifini ilk ihya edip dirilten ben olayım" dedi ve had cezasının tatbikini emretti, zani hemen recmedildi. Bunun üzerine şu ayet indi: "Ey Peygamber! Kalbleri inanmışken ağızlarıyla "inandık" diyenler, Yahudilerden yalana kulak verenler ve başka bir topluluk hesabına casusluk edenlerden inkara koşanlar seni üzmesin. Sözleri asıl yerlerinden değiştirirler de "Böyle bir (fetva) size verilirse alın, verilmezse kaçının" derler..." (Maide 41). Az sonra Allah Teala şu ayeti indirdi: "Allah'ınidirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar kafirlerdir..." "Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler işte onlar zalimlerdir..." "..Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar fasıklardır!" (Maide 44, 45, 47). Bu ayetlerin hepsi kafirler hakkında nazil olmuştur.

      Bera - müslimebu davud

    • Ebu Davud'un İbnu Abbas (ra)'dan kaydettiği bir başka rivayette şöyle demiştir: "Bu üç ayet hassaten Kureyza ve en-Nadir Yahudileri hakkında nazil oldu."

      İbnu Abbas - ebu davud

    • Kureyza ve en-Nadir, Medine'de yaşayan Yahudilerden iki kabile idi. Bunlardan en-Nadir kabilesi Kureyza kabilesinden daha şerefli kabul ediliyordu. Sözgelimi, Kureyza kabilesine mensup birisi, en-Nadir'den birini öldürecek olsa kısas olarak katil öldürülürdü, ama en-Nadir'den bir kimse Kureyza'dan birisini öldürecek olsa, yüz vask hurma ile fidye ödenirdi (katil öldürülmezdi). Resulullah (sav)'ın peygamberliğinden sonra en-Nadir'den birisi Kureyza'dan bir adam öldürdü. Kureyzalılar: "Katili bize teslim edin, onu öldüreceğiz" dediler. Öbür taraf "Sizinle bizim aramızda Muhammed hakem olsun" dediler ve Resulullah (sav)'a geldiler. Bunun üzerine şu ayet indi: "... Eğer hükmedersen, aralarında adaletle hüküm ver, Allah adil olanları sever" (Maide 43). Adaletle hükümden maksat "cana mukabil can"dı. Daha sonra şu ayet indi: "Cahiliye devri hükmünü mü istiyorlar? Yakinen bilen bir millet için Allah'tan daha iyi hüküm veren kim vardır?" (Maide, 50)

      İbnu Abbas - ebu davudnesai

    • Ebu Davud'un kaydettiği bir diğer rivayette şu açıklamayı yapar: "Eğer sana gelirlerse aralarında hükmet yahut onlardan yüz çevir, yüz çevirirsen sana bir zarar vermezler" (Maide 42) ayeti neshedildi ve şu emir geldi: "...Allah'ın indirdiği ile aralarına hükmet!..." (Maide 48). Yine Ebu Davud ve Nesai'de gelmiş olan bir diğer rivayette şöyle denir: "Benu'n-Nadirliler Kureyza'dan birini öldürecek olsalar diyet olarak normal bedelin yarısını öderlerdi. Buna mukabil Benu Kureyzalılar Benu'n-Nadir'den birisini öldürecek olsalar kan bedeli olarak tam diyet öderlerdi. Resulullah (sav) bu farklılığı kaldırdı ve aralarını eşitledi."

      İbnu Abbas - ebu davudnesai

    • Resulullah (sav) geceleyin beklenerek korunuyordu. Ancak: "..Allah seni insanlardan korur" (Maide 67), ayeti inince Resulullah (sav) başını çadırdan çıkarıp: "Ey insanlar dağılın, artık beni Allah koruyor" diye seslendi.

      Aişe - tirmizi

    • Bir adam Resulullah (sav)'a gelerek: "Ben et yediğim zaman kadınlara karşı zaafım artıyor ve bende şehvet galebe çalıyor. Bu sebeple et yemeyi nefsime haram ettim" dedi. Bunun üzerine şu ayet indi: "Ey iman edenler! Allah'ın size helal ettiği temiz şeyleri haram kılmayın, hududu da aşmayın. Doğrusu Allah, aşırı gidenleri sevmez. Allah'ın size verdiği rızıktan temiz ve helal olarak yiyin. İnandığınız Allah'tan sakının" (Maide 87-88).

      İbnu Abbas - tirmizi

    • İnananlara ve faydalı iş işleyenlere, -sakınırlar, inanırlar, faydalı işler işlerler, sonra haramdan sakınıp inanırlar ve sonra isyandan sakınıp iyilik yaparlarsa- daha önceleri tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur... (Maide 93) ayeti indiği zaman Hz. Peygamber (sav) bana dedi ki: "Bana senin onlardan olduğun söylendi."

      İbnu Mes'ud - müslimtirmizi

    • Yine Müslim'in bir başka rivayetinde Bera (ra) şunu anlatıyor: "Şarap haram edilmezden önce, Ashab (ra)'dan bazıları vefat etmişti. Şarap haram edilince birçok kimse: "Arkadaşlarımız şarap içerek öldüler, onların hali ne olacak?" dediler. Bunun üzerine ayet indi: "İnananlara, ve faydalı iş yapanlara daha önceleri tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur" (Maide 93) ayeti indi. Tirmizi hadisin sahih olduğunu söyledi.

      Bera - tirmizi

    • Ömer: "Allah'ım, şarap hakkında bize tatminkar bir açıklamada bulun" diye dua etmişti ki Bakara suresinde bulunan şu ayet indi: "Sana içki ve kumarı sorarlar, de ki: "ikisinde hem büyük günah ve hem insanlara bazı faydalar vardır. Günahları faydasından daha büyüktür" (Bakara 219). Bunun üzerine Ömer (ra) çağırıldı ve ayet kendisine okundu. Ömer yine: "Allah'ım şarap hakkında bize tatminkar bir açıklamada bulun" dedi. Bir müddet sonra Nisa süresindeki: "Ey iman edenler! Sarhoşken ne dediğinizi bilene kadar, cünubken, -yolcu olan müstesna- gusledene kadar namaza yaklaşmayın..." (Nisa, 43) ayeti nazil oldu. Ömer (ra) çağırıldı ve ayet kendine okundu. Ömer yine: "Allah'ım şarap hakkında bize tatminkar bir açıklamada bulun" dedi. Bir müddet sonra, Maide süresindeki ayet indi: "Ey iman edenler! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki saadete eresiniz. Şeytan şüphesiz içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçersiniz değil mi?" (Maide 90-91). Ömer yine çağırılıp ayet kendisine okundu. Bu sefer "Evet Rabbimiz vazgeçtik, vazgeçtik" dedi. Tirmizi hadisin sahih olduğunu söyledi.

      Ömer İbnul-Hattab - tirmiziebu davudnesai

    • Hz. Peygamber (sav)'e sorular sordular. Soruda öylesine aşırı gittiler ki, birgün minbere çıkıp (öfkeyle): "Sorun, her sorunuza cevap vereceğim!" dedi. Cemaat bu sözü işitince, korkuyla başlarını öne eğdiler. Başlarına mühim bir hadise gelmekte olmasından korktular. Enes (ra) devamla dedi ki: "Ben sağıma soluma bakmaya başladım. Bir de ne göreyim, herkes elbisesini başına sarmış ağlıyordu. (Kimseden ses çıkmıyordu). Derken, münakaşa falan ettiği zaman, babasından başka birisine nisbet edilen bir kimse ilk konuşan oldu: "Ey Allah'ın Resulü! Babam kimdir?" dedi. Resulullah (sav): "Baban Hüzafedir" buyurdu. Hz. Ömer (ra) de: "Rabb olarak Allah'tan, din olarak islam'dan, peygamber olarak da Muhammed'den razıyız. Fitnelerden Allah'a sığınırız" dedi. Hz. Peygamber (sav) de: "Hayır ve şer her ikisinin de bugünkü kadar bol indiğini hiç mi hiç görmedim, Bana cennet ve cehennem gözle görülecek hale getirildi ve onları şu duvarın önünde gördüm" dedi. (Bir rivayette şu ziyade var: "... Bunun üzerine şu ayet indi: "Ey iman edenler! Size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kur'an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır, (ama üzülürsünüz). Allah sorduğunuz şeyleri affetmiştir, Allah bağışlayandır, halimdir. Sizden önce bir millet onları sormuştu. Sonra da onları inkar etmişlerdi" (Maide 101-102))

      Enes - buharimüslimtirmizi

    • Tabiin'den İbnu'l-Müseyyeb anlatıyor: "el-Bahira, cahiliye Araplarınca, sütü putlara bağışlanan, bu sebeple hiç kimse tarafından sağılmayan deveye denirdi. Es-Saibe; ilahları için salıverilen, üzerine hiçbir yük vurulmayan deveye denir. El-Vasile; ilk doğumunu dişi yapıp sonra ikinci doğumunu da dişi yapan ve araya erkek doğum girmeyen devedir, bu da putlar için salıverilir, hiçbir şekilde istifade edilmezdi. El-Ham; dölünden muayyen batın yavruya ulaşılan erkek devedir, bu da putlara adanır, yükte kullanılmazdı." İbnu'l-müseyyib, Ebu Hüreyre'den şu sözü nakleder: Resulullah (sav) buyurdu ki: "Amr İbnu Amir el-Huza'i'yi, cehennemde barsaklarını sürürken gördüm. Bu adam, hayvanları putlara adak olsun diye ilk salıveren (şaibe bırakan) kimse idi."

      İbnu'l-Müseyyeb - buharimüslim

    • Benu Sehm'den bir kişi, Tecimüd'-Dari ve Adiy İbnu Bedda ile birlikte yola çıktı. Es-Sehmi, hiç Müslüman bulunmayan bir yerde vefat etti. Terikesini Temin ve Adiyy getirdiler. Ancak (Sehmi'nin yakınları vasiyette adı geçen) gümüş işlemeli bir kabı (teslim edilen mallar arasında) bulamadılar. (Şikayet üzerine) Resulullah (sav) bu hususta ikisine (Temin ve Adiyy'e) yemin ettirdi. Sonra kap Mekke'de bulundu. Kabın yanlarında bulunduğu kişiler: "Biz bunu Temin ve Adiyy'den aldık" diye yemin ettiler. Sehmi'nin yakınlarından iki kişi de kalkıp Allah'a yemin ederek: "Bizim şahitliğimiz o ikisinin şehadetinden daha doğrudur, kap da arkadaşımıza aittir" dediler. İbnu Abbas der ki şu ayet bunlar hakkında nazil oldu: "Ey iman edenler! Ölüm birinize geldiği zaman vasiyet ederken içinizden iki adil kimseyi, şayet yoklukta olup başınıza da ölüm musibeti gelmişse, namazdan sonra alıkoyacağınız, -şüpheleniyorsanız, "Akraba bile olsa yeminle hiçbir değeri değiştirmeyeceğiz, Allah'ın şahidliğini gizlemiyeceğiz, yoksa şüphesiz günahkarlardan oluruz" diye yemin eden- sizden olmayan iki kişiyi şahid tutun. Eğer bu şahidlerin günah işlemiş oldukları ortaya çıkarsa ölene kadar yakın hak sahibi diğer kişi bunların yerine geçer ve "bizim şahidliğimiz ikisininkinden de daha doğrudur, biz aşırı gitmedik, yoksa şüphesiz zulmedenlerden oluruz" diye Allah'a yemin ederler. Bu, şahitliği gerektiği gibi yapmalarını veya yeminlerinden sonra yeminlerin kabul edilmesinden korkmalarını daha iyi sağlar. Allah'tan sakının, dinleyin, Allah fasık kimselere yol göstermez" (Maide, 106-108)

      İbnu Abbas - buharitirmiziebu davud

    • Resulullah (sav) buyurdular ki: (Kur'an'ı Kerimede zikri geçen) sofra gökten ekmek ve et olarak indirildi. Bu mucizeye mazhar olanlara, ihanet etmemeleri ve ertesi gün için, o yiyeceklerden ayırmamaları emredildi. Ancak onlar bunu dinlemediler, hem ihanet ettiler hem de yemeklerinden ayırıp ertesi gün için sakladılar. Bunun üzerine ceza olarak maymun ve hınzır suretine çevrildiler."

      Ammar İbnu Yasir - tirmizi

    “Kelime Arama” kısmına hadisi şeriflerde aramak istediğiniz kelimeyi yazınız ve ARA’ya dokununuz.
    Ya da “Hızlı Arama” kısmında ana konuyu seçiniz. Daha sonra da KONULAR kısmından alt konuyu seçiniz.

    TÜM HADİSLER (LİSTELİ)

    İHYAUL MEVAT HAKKINDA HADİSLER
    İLA HAKKINDA HADİSLER
    KAPLARLA İLGİLİ BÖLÜM
    EMEL VE ECEL HAKKINDA HADİSLER
    TEFSİR - TEFSİRİN HÜKMÜ HAKKINDA HADİSLER
    KURANIN TERTİBİ HAKKINDA HADİSLER
    TEVBE İLE İLGİLİ HADİSLER
    RÜYA TABİRİ HAKKINDA HADİSLER
    İFLAS HAKKINDA HADİSLER
    ÖLÜMÜ TEMENNİ HAKKINDA HADİSLER
    TEŞEKKÜR HAKKINDA HADİSLER
    CİDAL VE MİRA HAKKINDA HADİSLER
    HACC VE UMRE HAKKINDA HADİSLER
    HİDANE HAKKINDA HADİSLER
    HASEDLE İLGİLİ HADİSLER
    HIRS HAKKINDA HADİSLER
    HAYA HAKKINDA HADİSLER
    HULK (HUY) HAKKINDA HADİSLER
    KORKU HAKKINDA HADİSLER
    ALEMİN YARATILIŞI HAKKINDA HADİSLER
    HUL HAKKINDA HADİSLER
    BORÇ VE ÖDEME ADABI HAKKINDA HADİSLER
    KİTABUZ ZİKR
    DÜNYANIN VE BAZI YERLERİNİN ZEMMEDİLMESİ HAKKINDA HADİSLER
    RIFK HAKKINDA HADİSLER
    REHİN HAKKINDA HADİSLER
    RİYA HAKKINDA HADİSLER
    SEHAVET VE KEREM HAKKINDA HADİSLER
    MÜSABAKA VE ATICILIK HAKKINDA HADİSLER
    SUAL HAKKINDA HADİSLER
    SİHİR VE KEHANETLE İLGİLİ HADİSLER
    ŞİRKET HAKKINDA HADİSLER
    ŞİİR HAKKINDA HADİSLER
    NAMAZ HAKKINDA HADİSLER
    SABIR HAKKINDA HADİSLER
    SIDK (DOĞRULUK) HAKKINDA HADİSLER
    SILA-İ RAHM HAKKINDA HADİSLER
    MEHİR HAKKINDA HADİSLER
    ALLAHIN SIFATLARI HAKKINDA HADİSLER
    MİSAFİRLİK (ZİYAFET) HAKKINDA HADİSLER
    UĞURSUZLUK VE FAL HAKKINDA HADİSLER
    ZIHAR HAKKINDA HADİSLER
    AF VE MAĞFİRET HAKKINDA HADİSLER
    ARİYET HAKKINDA HADİSLER
    UMRA VE RUKBA HAKKINDA HADİSLER
    KISKANÇLIK HAKKINDA HADİSLER
    GADAB (ÖFKE) HAKKINDA HADİSLER
    GASB HAKKINDA HADİSLER
    GIYBET VE NEMİME HAKKINDA HADİSLER
    MUSİKİ VE EĞLENCE HAKKINDA HADİSLER
    GADR (VEFASIZLIK) HAKKINDA HADİSLER
    FEZAİL HAKKINDA HADİSLER
    KANAAT HAKKINDA HADİSLER
    KASAME HAKKINDA HADİSLER
    MUDAREBE HAKKINDA HADİSLER
    KISSALAR HAKKINDA HADİSLER
    KİBİR VE UCUB HAKKINDA HADİSLER
    KEBAİR HAKKINDA HADİSLER
    LUKATA (BULUNTULAR) HAKKINDA HADİSLER
    LAKİT HAKKINDA HADİSLER
    OYUN VE EĞLENCE HAKKINDA HADİSLER
    LANETLEME VE SÖVME HAKKINDA HADİSLER
    MEVİZELER HAKKINDA HADİSLER
    MÜZARAA (ZİRAİ ORTAKLIK) HAKKINDA HADİSLER
    MEDH HAKKINDA HADİSLER
    MİZAH VE ŞAKALAŞMA HAKKINDA HADİSLER
    NİYET VE İHLAS HAKKINDA HADİSLER
    NASİHAT VE MEŞVERET HAKKINDA HADİSLER
    UYUMA VE UYANMA HAKKINDA HADİSLER
    NİFAK HAKKINDA HADİSLER
    YILDIZLAR HAKKINDA HADİSLER
    HİCRETLER HAKKINDA HADİSLER
    HEDYE HAKKINDA HADİSLER
    HİBE HAKKINDA HADİSLER
    VASİYET HAKKINDA HADİSLER
    VAAD HAKKINDA HADİSLER
    VEKALET HAKKINDA HADİSLER
    VAKIF HAKKINDA HADİSLER
    İlaveler HAKKINDA HADİSLER
    Nefsin Afetlerine Temas Eden Hadisler
    MUHTELİF NEVE GİREN HADİSLER

    AÇIKLAMA: Hadis mecmualarının en sahihleri kabul edilen; Buhârî ve Müslim’in el-Câmiu’s-Sahih’leri ile Ebu Davud, Tirmizi, Nesâî ve ibn Mâce’nin Sünen’leri’nde yer alan ve Kutubi Sitte olarak bilenen yaklaşık 7300 Hadis-i Şerif için arama motoru.

     

     

    error: Content is protected !!
    Scroll to Top